Geyve DEVA'dan Ankara çıkarması

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), iktidara gelmeleri halinde uygulayacakları politikaları oluşturan, bu zamana dek açıkladığı eylem planlarının kapsamlı şekilde ele alındığı toplantıyı Ankara Atatürk Spor Salonu’nda yaptı.

Geyve DEVA'dan Ankara çıkarması
16 Ocak 2023 - 13:13
Geyve DEVA'dan Ankara çıkarması
Toplantıya DEVA Partisi Geyve İlçe Başkanı Murat Demir, ilçe yönetim kurulu üyeleri, DEVA Partisi Sakarya İl Başkanı Mehmet Erdoğan, İl yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

DEVA Partisi Ankara’da “Türkiye’nin DEVA’sı hazır” dedi | Ali Babacan: “2001’de birlikte yola çıktığımız Erdoğan sözünden döndü”

İktidarının ilk 90 ve 360 gününde gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği 22 alanda eylem planlarını tamamlayan DEVA Partisi, Ankara’da “Türkiye’nin DEVA’sı” etkinliği düzenledi. Etkinliğe gelenlere seslenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Babür İmparatoru Şah Cihan’a benzeterek “2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Kendisine oy veren milyonlarca seçmenle beraber yola ne için çıktığını unuttu” diye konuştu. 

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nden binlerce insan, “Ekonomiden sağlığa, eğitimden tarıma, adaletten mülteci sorununa çözümleri ile Türkiye’nin DEVA’sı hazır” sloganıyla Ankara Atatürk Spor Salonu’nda buluştu.

Salonda coşkuyla karşılanan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin logosu olan damla şeklinde kurulan kürsüden konuştu. “Cumhurbaşkanı Ali Babacan” sloganlarından sonra ceketini çıkaran DEVA Partisi lideri, “Hepsini konuşacağız arkadaşlar” dedi. 

“İlk kez bir siyasi parti seçim tarihi açıklanmadan hükümet programını açıklıyor”

“Türkiye’nin DEVA’sı” ismiyle kitaba dönüştürülen eylem politika metinlerini gösteren Babacan, şunları söyledi:

“Biliyorum, boş söze karnınız tok. Sadece seçim dönemi kapınızı çalanlara güveniniz yok. Fakat bugün burada Türkiye tarihinde bir ilk yaşanıyor. İlk kez bir siyasi parti, daha seçim tarihi dahi açıklanmamışken, en ufak detayına kadar hükümet programını açıklıyor. İlk kez bir siyasi parti, tarımdan teknolojiye, ekonomiden insan haklarına, ne yapacağına dair günü gününe yapılmış bir çalışmayı seçmenlere sunuyor. 22 Eylem Planı’nın üç taşıyıcı sütunu var. Bir, güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomi. İki, özgür, güçlü ve mutlu bir toplum. Üç, kaliteli kamu yönetimi, saygın ülke. 22 eylem planımızı aynı anda uygulamaya koyduğumuz gün, Türkiye’nin altı ayda geçirdiği dönüşüme inanamayacaksınız.”

“Sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikayesi”

Babacan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Babür İmparatoru Şah Cihan’a benzetti. Babür İmparatoru Şah Cihan’ın iyi mimarları getirterek, ölen eşi Mümtaz Mahal için güzel bir türbe yaptırdığını söyleyen Babacan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Minareler kubbeler yükseldikçe, yapının azameti belirmeye başladıkça, Şah mest olmuş, kendinden geçmiş. Bu koskoca anıtın uğruna yapıldığı mezar ise küçücük kalmış. Şah, bu anıtı ne için yaptırdığını unutacak kadar kendini kaybetmiş. Şah’ın içine sinmeyen, ahengi bozan bir şey varmış. Bir gün bu kubbelerden birinin üstüne çıkıp aşağı doğru bakmış… Uğruna heybetli bina inşa ettiği eşinin küçücük kalmış mezarını görmüş. Heyecanla ‘İşte buldum’ demiş. ‘Ahengi bozan şey bu. Atın bunu buradan.’ Rivayet odur ki, mezarı kaldırtmak istemiş. İşte bu aslında sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikayesi.”

“Birlikte yola çıktığımız Erdoğan sözünden döndü”

“2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Şah Cihan gibi, Külliye’nin tepesine çıktı ve ‘Yıkın bunu’ diyerek, kendisini oraya taşıyan demokrasiye gözünü dikmeye başladı. Artık Erdoğan için demokrasi, adalet, ortak akıl, istişare, çoğulculuk hepsi, o harmoniyi bozan küçük ayrıntılardı. Kendisine oy veren milyonlarca seçmenle beraber yola ne için çıktığını unuttu. Hak ve özgürlükleri ezdi geçti.”

“Hatasıyla sevabıyla 14 sene çalıştım..”

Kurucu üyesi olduğu AKP’deki yıllarını, Dışişleri ve Ekonomi Bakanlığı dönemlerini anlatan Babacan, “Hatasıyla sevabıyla tam 14 sene, sadece halkımız için çalıştım, Türkiye’nin o güzel günlerine baktığımda, başarının bir parçası olmak hayatım boyunca benim için bir onur olacak” dedi.

Erdoğan’ın mütevazı evinden taşınıp, devasa bir külliye inşa ettiğini söyleyen Babacan, “Ben artık orada duramazdım, durmadım ve istifa ettim. Pek çok sağduyu sahibi arkadaşlarımız da aynısını yaptı. Her şey bir yüzükle başladı, korkarım, Külliye’yle de bitecek” diye konuştu. 

“Endişeye mahal yok”

İnsanların hayatından, ülkesinden, siyasetten endişe duyduklarını vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

“Endişeli öğrenciler, kadınlar. Endişeli Kürtler, Aleviler. Endişeli gençler, anneler, babalar. Endişeli muhafazakârlar, endişeli sekülerler. Her birini çok iyi anlıyorum fakat buradan, Ankara’nın ortasından sesimin ulaşabileceği herkese seslenmek istiyorum. Büyüklerim, arkadaşlarım, kardeşlerim, endişeye mahal yok. Bu iktidarın hoyrat politikalarından, yaptığı haksızlıklardan, yaşam tarzlarına yaptığı baskıdan, fakirliği mecburi istikamet haline getiren icraatlarından, eğitimi hallaç pamuğuna çevirip çocukların yarınlarını mahvetmesinden endişe etmeyin. Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir vatandaşının eşit ve onurlu vatandaş olmasını sağlayana dek biz buradayız.“

“Anadili hak, cemevleri ibadethanedir“

Anadil tartışmasına da değinen Babacan şöyle dedi:

“Kürtçe öğretmenliği okuyan ama senede sadece bir adet öğretmen ataması yapıldığı için göreve başlayamayan Azad kardeşim! Biraz sabır. Anadili bir hak. Atamaların önündeki fiili engelleri kaldıracağız. İnancı kültürel bir aktivite olarak görülen Hüseyin kardeşim! Az kaldı. cemevleri ibadethanedir ve bu statüye kavuşacaktır, hiç merak etme.”

Babacan’dan AKP’li seçmene: “Mecbur değilsiniz“

Babacan, AKP’ye oy veren seçmene ise şöyle seslendi:

“Vaktiyle Erdoğan’a destek olmuş, oy vermiş dostlarım, sizlere parmak sallayanlara aldırmayın. Siz, 28 Şubatçı Perinçek’in ve Bahçeli’nin tahribatına ortak değilsiniz. Mafyalarla kol kola yürüyenlerin suçlarına ortak değilsiniz. Ekonomiyi tarumar eden, topladıkları vergileri çıkar gruplarına peşkeş çekenlerden sorumlu değilsiniz. En önemlisi, mecbur değilsiniz. Bu adaletsiz siyasete, kişiliğinizi yok sayan düzene, kişisel çıkarlara odaklanmış iktidara mecbur değilsiniz. Çıkış yolunuz hazır. Onurlu mücadelenin adresi hazır.”
Bu haber 747 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum