İlhan Baykal

İlhan Baykal


Ben bu okulu yaparım

17 Şubat 2024 - 09:57

Bindokuzyüzaltmış'lı yıllarda uygulamaya geçilen, daha sonra vazgeçilen Beş Yıllık Kalkınma Planı doğrultusunda yatırım hizmetleri tüm Bakanlıklıklarda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı bünyesin de de uygulama sürdürülmüştür. İllerde Valilerin Başkanlığında Birim Müdürlüklerinin sorumluluğunda program uygulamasına geçilmiş, hizmetlerin aksamadan yürütülmesi sağlanmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı da kendi bünyesinde yapımı düşünülen Köy İlkokulları, Öğretmen Lojmanları, derslik ilaveleri, onarımlar ihtiyaç önceliğine göre programa alınarak uygulamaya geçilir.İllerde Valinin Başkanlığında, İlçelerde de Kaymamın Başkanlığında Birim Müdürlüklerinin sorumluluğunda hizmetler sürdürülür.

Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'na göre Geyve ilçesi köylerinde yapımı ön görülen okul, derslik, lojman ve onarım hizmetleri için hazırlanan programa göre Geyve-Taraklı yolu üzerinde olup, okulsuz olan Hacıosmanlar köyüne tek derslikli bir okul yapımı düşünüldü ama bir türlü sonuç alınamadı. Sudan bahanelerle köylüler arsa temin edemedi. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın uygulandığı ikinci ve üçüncü yıllarda da Hacıosmanlar köyü okul yapımında ilk sıraya alındığı halde arsa temini için köy halkının olumsuzlukları devam etti.

İlçeye yeni atanan Kaymakam İsmail Bir ayağının tozu ile İlçeye gelir gelmez İlçedeki etkinlikleri, olumlu ve olumsuz sonuçlanan projeleri irdelerken köy okulu inşaatları için üç yıldır programa alınıp ta bir türlü gerçekleşmeyen Hacıosmanlar köyü için makamına gelmemi istedi. ‘’ Kaymakamlığa gelirken hazırladığınız uygulama dosyalarınızı da getirin, görüşelim".
Kaymakamın öğrenmek istediği her türlü bilgileri içeren dosyaları alarak gittiğimde daha yerime oturmadan ‘’ Müdür bey; kalkınma planı kapsamına giren konuların gerçekleşebilmesi için önceden gerekli incelemeler yapılır, fizibiliteler iyice belirlenir, uygulama için şartlar yerine gelmiş se icraat başlar. Üç yıl önce Hacıosmanlar köyüne okul yapacağız demişsiniz olmamış, ikinci yıl yine ayni sıralama, yine es geçilmiş, bu yıl da birinci sırada ayni köy var. Bu okul niçin yapılamadı bir türlü anlayamadım. Bu kadar umursamazlık nasıl olur, ciddiyetten uzak buldum . Böyle şey olmaz. Benden önceki Kaymakamlar uyudu mu, uyutuldu mu? Daha kaç yıl bu sıralama sürecek. ‘’ Cevap vermem gerekiyordu. ‘’Kaymakam Bey; geçmiş yıllarda görevde olan Kaymakamların ve benim bu konudaki uğraşılarımı anlatacağım, belgeleyeceğim. Ortada ihmal de yok, ilgisizlik de . Daha çok yenisiniz zaman içersinde gerçekleri sizler de görecek ve yaşayacaksınız. Düşüncelerinize saygı duyarım ama çok üzüldüm. Bu okulun yapılamamasında asla ihmal yok. Tüm uğraşılarımıza rağmen başarı elde edemedik ama yine de yılmayarak bu yılki programa bu köyü de dahil ettik.Ben hayalci değilim ‘’ dediğimde koltuğuna sırtını dayayarak ‘’ Benim adım İsmail Bir… Sesinin tonunu yükselterek sinirli bir şekilde Ben bu okulu yaparım. Siz de görürsünüz. köy muhtarına haber gönderiyorum. Cuma günü saat 14.00 de birlikte gideceğiz, köy halkının da hazır olmasını istiyorum. Hazırlıklı ol. Kaymakamın bu çıkışı karşısında yapacak bir şey yok, ama yine de ‘’ köye giderken Jandarma Komutanını da götürelim ‘’ isteğime ‘’ savaşa mı gidiyoruz, olmaz öyle şey, yanımıza Teknik Elemanı alalım yeter ‘’ Israr ettim Komutanın yanımızda olması sakıncalı değil, zaten sık, sık hizmet için köylere Jandarma gidiyor ‘’ deyince ısrar etmedi.

Cuma günü köyün yolunu tuttuk. Köy Geyve – Taraklı – Göynük Devlet yolu üzerinde, ormanlık bir arazi kenarında. Köyde okur-yazar sayısı parmakla gösterilecek kadar az. Fakir bir köy, ekime elverişli arazisi de kısıtlı, en büyük gelirleri kaçak olarak kestikleri orman ürünleri ve dere kenarına ektikleri havuç. Ekili arazileri karınlarını bile duyurmaktan uzak. Yol boyunca çevre köyleri ve Hacıosmanlar köyü hakkında kaymakamı bilgilendirdim. Köy yoluna saptığımızda ‘’Kaymakam Bey karşıda görünen köy, gideceğimiz yer. Köye girerken etrafı dikkatle izleyin. Sizce okul olmaya uygun yeri belirleyin, ben de Jandarma Komutanı da saptamasını yapsın, sonra görüşlerimizi paylaşalım" deyince, "Merak etme bu konuda pek hata yapmam". Köye girdik. Tüm köylü, kadını, erkeği, yaşlısı , genci topluca çevremizi sardılar, sevgi gösterisinde bulundular. Kaymakam çok mutlu. ‘’Bugün okul yerini temin edip Geyve’ye döneceğimize emin. Yakında da temel atarız, siz de görürsünüz’’.

Kaymakam köylülere dönerek "Öğrendiğime göre köyünüze bugüne kadar okul yapılamamış, burada yaşayan sizlerin de çoğunuzun okur-yazar olmadığını öğrendim. Bu asırda böyle olmanız bizim ayıbımız. Biz bu ayıbı sonlandırmak için buradayız. Yapacağımız okul sizin çocuklarınız için, bu köyde yaşamını sürdüren sizlersiniz. Kararı siz vereceksiniz. Sizden sadece okul yeri arsası istiyoruz. Kendi aranızda on dakika görüşün, görüş birliğine vardığınız araziyi gösterin, kararınız için şimdilik bizi yalnız bırakın’’ Köylüler yanımızdan ayrılırken gelişimizde bize gösterilen o sevecen ve sıcak ilgi dağılır gibi oldu. Kaymakam bana dönerek, Müdür bey ben okul yapımına uygun bir yer buldum bile, sen de buldun mu ? Kaymakam bey "Umarım ayni yeri belirledik". Jandarma Komutanı "Bu işler benim işim değil ama kanaatime göre şu karşıki alan çok uygun gibi". Aynı yer için kaymakam da "En elverişli yer burası olsa gerek. Ben de burayı beğendim, bakalım Köylüler de ayni yeri mi gösterecek".
Köylüler yanımıza gelince her kafadan ayrı bir söz, ayrı bir görüş. Köyün vadideki akar suyun karşı yakasında, köye oldukça uzak bir alanı gösterdiler.’’ Alın size okul yeri, Orası olmaz sa şu tepede de yer verebiliriz. ‘’ Kaymakamın sinirlendiğini fark ettim ‘’ Bize gösterdiğiniz her iki yere de okul yapılmaz, kış gelince aşağıdaki dereden çocuklar nasıl geçer de okula gidebilir, diğer gösterdiğiniz yer ise köye oldukça uzak ıssız bir yer. Her iki yer de uygun değil. Ben bu köye ilk kez geliyorum. Eğer Okul yapacaksak caminin ikiyüz metre uzağındaki yer çok müsait. Yer biraz küçük görünse de başka yer bulmak ta mümkün görünmüyor. Kaymakam Teknik Elemana dönerek ‘’ şu araziyi ölçer misiniz ?"

Teknik Elemana yardım olsun diye ben de arsaya doğru yürürken köylülerin mırıltıları arttı, gülen yüzler yerini gerginliğe çevrildi. Biz arsayı ölçerken uzaktan bize doğru gelen küfür ve beddualar savuran, gözü dönmüş eli silahlı yaşlı bir kadını karşımda bulduk. ‘’Köylüler ve kaymakam uzaklaşırken bize de ‘’Hatice Bacı istenmeyen bir çılgınlık yapar, sizi vurur, kaçın sesleri" arasında şaşkına döndük. Yaşlı hanımın silahı göğsümde, ne yapacağımı şaşırdım. Kahramanlık neye yarar ki . "Teyze sen beni vurursan, yarın benim yerime görevlendirilecek olan kişi ayni görevi yapacak. Sakin ol" dememe karşı, "Ben köyümde dinsizleri, düşmanları görmek istemiyorum. Defolup gidin, beni bu yaşta katil etmeyin. Bu toprak babamın yeri, bana miras kaldı, bedenimi çiğnemeden burayı alamazsınız’’ Teknik Eleman da kaçmış, yapayalnız kaldım kaçacak imkanım yok. Karşı, karşıyayız.
Gözü dönmüş yaşlı teyzenin silahını göğsümden yere çevirdim, bütün vücudum titriyor. Yürüdüm, uzaklaştım, Köylünün kaç, uzaklaş uyarıları daha da sinirimi bozdu. Yanlarına vardığımda ; Kaymakam’ın "Ben bu okulu yaparım" edası gitmiş, mahcubiyetten sanki yerin dibine girecek gibi sessiz ve üzgün Yüzüme bakamıyor. Köylülere veda etmeden geldiğimiz yoldan yeniden Geyve’ye döndük. Tek kelime etmeden.

Jipten inerken Kaymakam’a "Bir gün mutlaka bu köye de Okul yapacağız  moralinizi bozmayın, belki sizin döneminizde olmaz ama mutlaka HACIOSMANLAR Köyü çocukları da okula kavuşacaktır. Hatice Teyze’yi üzerimize saldırtanlar er geç gerçeği görecek, utanacaklar, üzülecekler nedamet duyguları ile birlikteliğimiz sağlanacaktır. Emin olabilirsiniz" dedim. Araçtan uzaklaşırken üçümüz de üzüntüden, başarısızlıktan utanarak evlerimizin yolunu tuttuk.Kaymakam görev süresi içinde bu konuda tek kelime konuşmaktan kaçındı, efelenmeyi de bıraktı.
 

İKİ YIL SONRA :
Bu gün Perşembe Geyve’nin pazarı, esnafta olduğu gibi Devlet Dairelerinde de bu günlerde çalışmalar yoğunlaşır. Hemen, hemen haftanın tüm günlerine denk yoğunluk yaşanır. Saat 16.00 gibi. Sekreter ‘’ Müdür Bey Hacıosmanlar Köyü Muhtarı ve bir grup sizi görmek istiyorlar. Ne yapayım ? ‘’ Bir an geçmişte yaşadığım vak’a gözümün önüne geldi. Bedenim titredi, hatırlamak istemediğim talihsiz olayı düşündüm. Kaymakam İsmail Bir şimdi nerelerdedir bilemiyorum ama, O’nun böbürlenerek BEN BU OKULU YAPARIM diyen halleri gözümün önüne geldi. Memuriyet yaptığım dönemlerde üzerime aldığım görevleri şartlar ne olursa olsun mutlaka yerine getirmeye çalıştım. Kötü ve çıkarcı siyasetçilerle de mücadele etmekten asla çekinmem. Kötü niyetli siyasetçiler ve çıkar peşinde koşanların amacı günü kurtarmaktır. Ahkam keserler. Hacıosmanlarda Okul yokmuş, umurlarında bile değildir. Cahil insanları kendi çıkarları doğrultusunda sömürmek en büyük düşleridir .Bugün hala O günleri yaşar gibiyim, heyecanlıyım, üzgünüm. Sekretere ‘’ Konukları buraya getir’’ talimatını verdim. Altı yedi kişi idiler, ‘’ Beyler biliyorsunuz, Perşembe günleri iş yoğunluğumuz diğer günlerden farklıdır, sizler koşuşturmaktan ben ise çalışmaktan yorgun düştüm. Kahve içmek istiyorum, sizler ne içersiniz ‘’ ? Kimseden yanıt gelmedi. Hepsi üzüntülü ve ürkek. Sıkıntıları yüzlerinden okunuyor. Sorumu yineledim .Ne içersiniz ? Ekibe göre Orta yaşlı olan biri elindeki dilekçeyi bana verirken ellerinin titrediğini gördüm. ‘’ Kaymakamlıktan geliyoruz. Bir dileğimiz var, yerine getirirseniz minnettar oluruz.’’ Yazıya göz attım. ÇEVREMİZDEKİ TÜM KÖYLERDE OKUL VAR, BİZ DE OKUL İSTİYORUZ , ÇOCUKLARIMIZ B İZİM GİBİ CAHİL KALMASINLAR. Tepemden aşağıya kaynar suların döküldüğünü hissettim. Bakıştık uzun, uzun…
Köylülere dönerek ‘’ şimdi size bir sorum olacak, bana dürüstçe cevap verecek misiniz ? Elbette vereceğiz.Geçtiğimiz yıllarda köyünüzde Okul yeri tespitinde kötü bir olay yaşandı.
-Hatırlıyor musunuz bu hoş olmayan olayı
-evet…
-O gün üzerime hışımla saldıran Hatice teyze kendiliğinden mi geldi üzerime,
-Hayır…
-Nasıl gelişti bu çirkin olay…
-Efendim ; Kaymakam bey üzerimize çok geldi, tüm köy halkını, çoluk çocuk hepimizi meydanda görmek istediğini söyleyince ne yapacağımızı şaşırdık. Bildiğiniz gibi köyümüzde ekilebilecek arazi kısıtlı, su kenarlarına ektiğimiz havuç en büyük gelir kaynağımız, Ormandan kaçak olarak kesim yapıyoruz, bizimle iş yapan Geyve’nin önde gelenlerinin öğütlerine uyarak bu senaryoyu uyguladık.
-Hatice teyze gözü dönmüşçesine üzerime gelirken sizler ve Kaymakam uzaklaşırken bana da kaçın, uzaklaşın öğüdünde bulundunuz.
-Bu kadın beni vurabilir mi idi ?
-Vururdu…
-Hatice Teyzeyi üzerime saldırmayı nasıl başardınız.
-Hatice Teyze Köyümüzün en deli, dolu olanıdır. İnançlarına sığındık. Okul yapılırsa çocuklarımız dinini öğrenemez.Birlik ve beraberliğimiz bozulur…
-Gerçek sebep bu mu ?
-Hayır. Gerçek sebep Köyümüzde Okul yapılırsa köyümüz Öğretmenini ziyarete gelenler olacak. Hele Orman Bakım Memuru köyümüzden hiç ayrılmayacak, biz de Ormanı istediğimiz gibi talan edemeyeceğiz, gelirimiz düşecek. Siz yıllarca gayret gösterdiniz biz de bu gayrete karşı direndik. Yaptığımızdan özür diliyoruz. Bize akıl verenlere uyduk. Şimdi çok pişmanız. Artık orman da kalmadı.
İçilen kahve ve çaylar bitince kendilerine ‘’ Bakın bu yıl da beş yıllık kalkınma planında sizin köyünüzü ilk sıraya yazdık. Şimdi Kaymakam’ın yanına gideceğiz, geçmişte yapılan bu eylemin tarafınızdan hazırlandığını söylerseniz, size bu yıl geçici bir binada öğretim yapma olanağı sağlarız. Gelecek yıl da, katkılarınızla yapılacak okulunuza kavuşursunuz. Köyünüz aydınlanır.Birlikte Kaymakam’ın yanına gittik.
Hacıosmanlar köyünde yaşanmış olan bu kötü olay, İlçeye gelen her Kaymakama da anlatıldığı için yanına gittiğimizde Kaymakam ‘’ Geç de olsa gerçeği gördünüz. Okulun size kazandıracakları, kaçak olarak kestiğiniz ağaçlardan çok daha fazlasını getireceğine inanmanızı istiyorum. Köyünüzdeki mini, mini evlatlarınız zamanla eğitimlerini daha da üst seviyeye çıkararak Yurduna yararlı hizmetlerde bulunacak, siz de mutluluğu yaşayacaksınız. Tebrikler, ‘’ . Geç de olsa bir köy daha aydınlanıyor…
Gözlerim mutluluktan yaşardı, kucaklaşarak ayrıldık.

İlhan BAYKAL
(Not: Bu yazı ilk kez Haziran 2013'de Geyve.com'da yayınlanmıştır.)

Bu yazı 1331 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum