Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya


Caiz midir?

07 Temmuz 2022 - 12:49

Son zamanlarda neredeyse toplumun çoğunluğunu, hatta tamamını ilgilendiren o kadar çok olaylar ve gelişmeler oluyor ki, yetişmek epey zor. Sessiz kalmak daha da zor. Milletin derdiyle dertlenmeyen yazar, bizim yazarımız değildir. İnşallah dertler de kalıcı olmaz. Ne diyor şair:

“Gam ile gamlanıp olma mahzun,

 Dem ile demlenip olma mağrur.

 Ne dem baki,

 Ne gam baki.”

    TBMM tatile bir hafta erken girdi. Bazı milletvekilleri hacca gidecekmiş, yetişebilsinler diye. Asgari ücretliye %30 zam yapıp, 5500 liraya çıkardılar. Kendi maaşlarını da 40 binden 56 bin liraya çıkararak. Ey Müslümanlar, milletin yarısı açlıkla mücadele ederken bu doğru olmaz diyeni duyamadık. Tek kişi haricinde. O da Sakarya vekili Ümit Dikbayır’dı. Varsa haber etsin, özür dileyeceğim.

   Bizim din adamları, şeyhler, şıhlar, tarikat önderleri, ilahiyatçılar, diyanet ve imamlardan tık ses çıkmadı. Caiz midir, değil midir.

   Sakızın orucu bozmasından, suya girince oruç bozulur mu ya, şu partiye oy verirsen cehenneme, bu partiye oy verirsen cennete, kocasını kardeşiyle aldatan kadının derdine, kamuda çalışan kadının etek boyundan, bilmem neye kadar fetva veren hocalar sessiz sessiz izliyorlar.

   Hacca gidecek vekillerden üçü Ravza Kavakçı, Rabie Kalender, Fatma Betül Sayan. Bunlardan biri ABD'de okumak için İBB'den, 2 milyon 752 bin lira, diğeri, 2 milyon 650 bin lira, öteki 1 milyon 550 bin liracık! Burs alarak okul okumuşlar. Milletten helallik almadan hac caiz midir? Sayın hocalar.  Üniversiteyi bitiren on binlerce gencimiz öğrenim kredisi yüzünden icralık iken, bu durum caiz midir? Tek laf duymadık hocalar, müftüler, şeyhler, şıhlar.

    Altın çıkaracağız diye vatanımızın temiz topraklarını siyanür zehriyle zehirlenmesine, Fırat’ın sularına karışan siyanüre,  Fatsa da taşan siyanür havuzuna, Kaz Dağlarında kesilen ormanlara, Salda Gölü’nden çalınan kumlara, caiz midir, değil midir ses çıkarmadı bizim din adamları, sustular, susuyorlar.

    Ensar Vakfı’nın yurdunda, bazı merdiven altı izinsiz kurslarda, bir takım din adamı kılıklı sapıkların çocuklara yaptığı tecavüzlere, hırsızlıklara, yolsuzluklara da ses çıkarmadınız. Kimine günah işleme özgürlüğü dediler, kimine küçüklerin rızası vardı dediler, kimine bir kereden bir şey olmaz dediler, böyle devam edip günümüze kadar geldiler. Caiz midir, değil midir? Tek laf etmediniz.

    Üniversite okurken aldığı öğrenim kredisinden dolayı icralık olan gençlere, tarım kredisinden dolayı borcunu ödeyemeyen çiftçinin traktörüne gelen icraya, arabasının bandrol borcunu ödeyemeyen vatandaşın banka hesabına gelen bloka, bütün bunlar olurken, milyonla, milyarla vergi borcu silinen bazı iş adamlarına ses çıkaramadınız. Caiz midir? Değil midir? Bir şey diyemeyip sustunuz.

    Bu memleketi nice zorluklarla düşman işgalinden kurtaran, Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret edenlere, işgal yıllarında memleketin her yerini yakıp yıkan, namusumuzu ayaklar altına alan Yunan gavuruna "Keşke galip gelseydi" diyenlere, onun etrafında dönenlere tek laf edemediniz ey din adamları.

    Memleketin her yanında maden aranıp, maden çıkaracağız diye doğayı talan edenlere, şurada doğalgaz, burada petrol, orada altın madeni bulduk derken, alttan alta Lozan’ın gizli maddeleri yüzünden madenlerimizi çıkaramıyoruz yalanlarına tek laf etmediniz.

    Yoksa siz de mi günah işleme özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz? Şimdi de ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz diyorlar. Millet cephede, onlar geride. Bu günah işleme özgürlüğünüz Türkiye’yi batırdı.

    Abdest suyu çorbadan, domuz kılı fırçaya her şeye fetva verdiniz de bu kadar olaya sessiz kaldınız ya. Şimdi bu din adamlarının arkasında durup, kılacağımız namazda  “uydum imama” demek  “yecuz mudur”? Yoksa “la yecuz”mudur?

  El cevap: en iyisini Allah bilir. Bence “la yecuz”

  Ali Çetinkaya

Bu yazı 1086 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 4 Yorum
  • Cevheri
    1 yıl önce
    Kalemine yüreğine sağlık
  • Cevheri
    1 yıl önce
    Kalemine yüreğine sağlık
  • ali akdoğan
    1 yıl önce
    haklısınız, yazınıza büyük ölçüde katılıyorum ama ikide bir belli bir kesimin karşısına Atatürk ve silah arkadaşlarını çıkarıyorsunuz. Bu çok doğru bir karşılaştırma değil. Ne demek istiyorsunuz? Atatürk'e destek veren, onun yanında olan Mehmed Akif, Elmalılı Hamdi Yazır, Rıfat Börekçi vs de dindar idi, sayılarını çoğaltabiliriz. Onlar destek vermeseydi belki de Atatürk başarısız olacaktı. Artık bu konuda bir şeyleri ayrıştırın lütfen. Herkes bir değil. Dindar çevrede de laik çevrede de herkes tek tip değil. Ona göre yazmak ve konuşmak gerekir.
  • Ali Çetinkaya
    1 yıl önce
    Ali Akdoğan adlı okuyucum;" Çanakkale den Cumhuriyete Adı Duyulmamış Kahramanlar" adlı kitabımda din adamlarını da yazdım. okursanız göreceksiniz. Amasya müftüsü Hacı Tevfik efendi yi, İsparta lı hafız, İbrahim Efendi yi, İzmir müftüsü Rahmetullah efendi yi, Denizli Sray köy Müftüsü Ahmet Şükrü efendi yi, Afyon Karahisar lı hoca İsmail Şükrü yü, denizli Çal müftüsü Ahmet İzzet efendiyi, ve Ankara müftüsü Rıfat Börekçi ye kadar tamamını ve gösterdikleri kahramanlıkları yazdım. yanlış anlaşılmaktan korkarım. lütfen kitabımı okuyunuz. kitapçılarda var, yoksa istetin.