Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya


Finlandiya-İsveç-NATO ve Tiyatro

15 Temmuz 2023 - 10:07

Son günlerde basına servis edilen bazı fotoğraflar görüyoruz. Yeni göreve getirilen Dışişleri bakanı ve MİT başkanlığına getirilen şahısların bazı batılı ülke elçiliklerinde görev yapan diplomatlarla yaptıkları görüşmelerde bizimkilerin bir eli cepte görüntüler basına servis ediliyor. Neymiş efendim, eski Türkiye’ye benzemezmiş artık. Batılı devlet adamlarının karşısında duruş ve özgüven falan filan.

   Biz Türkiye’ye geldiğinde Anıtkabir’e gitmeyip bizim başbakanı da cumhurbaşkanını da ayağına çağırıp otel odalarında Arap kralıyla yapılan görüşmeler de gördük. Türk askerinin başına çuval geçiren ABD'ye ses çıkaramayıp, "Müzik notası mı verelim" diyen devlet adamları da gördük. ABD başkanının beyzbol sopasıyla basına servis ettiği fotoğrafın akabinde üzerine bile alınmayan devlet adamları da gördük. ABD başkanının ağır sözler kullanarak diplomasi diline uymayan mektubuna cevap veremeyen devlet adamları da gördük. Hepsi aynı güruhun adamları, hepsi aynı siyasi parti mensupları, yani bugünkü hükümetin o günlerde görevde olan birçoğu aynı kişilerdi.

    Türk pasaportlu vatandaşlarımız Yunan gümrüğünde, Bulgar gümrüğünde kaç saat bekletiliyor biliyor musun? Türk tırları yabancı ülkelerin sınır kapılarında bazen otuz-kırk km.lik kuyruklar oluşturuyor haberiniz var mı? Azerbaycan hiçbir devletten almadığı adeta haraç mahiyetinde Türk TIR’cılardan kaç dolar alıyor biliyor musun? El cepte foto ile ancak bizim cahil seçmene görüntü olur. Güç, kudret, beceri varsa bunlar düzeltilmelidir.

    Hadi görelim. Bugünlerde 11-12 Temmuz'da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta NATO toplantısı gerçekleşti. Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde henüz bildiri yayınlanmadı. Bakalım Türkiye lehine alınan bir karar görebilecek miyiz? İnşallah görürüz, ben de özür dileyip övgülerimi sunacağım.

    Ukrayna’nın NATO’ya katılım talebinin de yer aldığı görüşmelerde, daha önce Finlandiya’nın üyeliğine kapıyı açan Türkiye’yi bir de İsveç’in üyelik talebine ne diyeceği merakla beklenenler arasında.

    Türkiye NATO’ya katılırken ağır bedeller ödedi. 25 Haziran 1950’de başlayan Kore Savaşı’na katılma şartı ile NATO’ya kabul edildik. Savaşın başlamasından yaklaşık üç ay sonra, 17 Eylül 1950’de ilk Türk tugayı yola çıktı.  14939 vatan evladı bu savaşta görev yaptı. 712 şehit, 175 kayıp, 234 esir ile ABD’den sonra en fazla zayiat veren Türk ordusu oldu. Bu yetmez gibi ABD’den sonra en fazla asker bulundurarak Sovyet Rusya’nın yayılmacı tehlikesine karşı Batı Avrupa’nın bekçiliğini yaptık.

   Şimdi İsveç’in üyeliğine karşı masaya vurmalıyız. Geçmişte yapılan hataları tekrarlamadan. Mesela, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında NATO’nun askeri kanadından ayrılan Yunanistan, askeri darbeyle iş başına gelen Kenan Evren tarafından darbeden hemen sonra 20 Ekim 1980’de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına geri dönme talebini kayıtsız şartsız kabul etti. Bundan sonra daha da palazlanan Yunanistan başımızı ağrıtmaya hala devam ediyor. NATO’dan sonra hemen akabinde 1981 yılında AB’ye girişini de engelleyemedik.

    Çeşitli sebeplerle 1966 yılında NATO’nun askeri kanadından ayrılan Fransa’nın 2009 yılında geri dönüşünü hiçbir şart ortaya sürmeden bugünkü hükümetin temsilcileri onayladı. Fransa her zaman ve zeminde bizim için problem olmaya devam ediyor.

    Şimdi masaya vurma zamanı. Türkiye’nin ciddi problemleri var. Bu problemleri oluşturanlar da ABD önderliğinde batılı ülkeler.

    Terör belası: ABD'de karşımıza oturtularak bu bela son bulmalı.

     Türkiye’nin de ortak olduğu, çıkarıldığımız ve paramızın da geri verilmediği 5. nesil savaş uçağı F-35 projesine dönüş.

     Yunanistan ile aramızdaki, işgal edilen adalar, 12 adaların silahsızlandırılması, Türkiye’nin AB üyeliğini veto etmeme garantisi, Türk hava sahası ihlallerinin son bulması gibi sorunları ortadan kaldırma şartını ortaya koymalı.

 AB ile ilişkilerde; Türkiye’nin tam üyeliği, teröre desteğin sonlandırılıp teröristlerin teslim edilmesi, Türkiye’nin sığınmacılara harcadığı tam bilinmiyor ama en az 150 milyar dolar parayı AB’nin bize ödemesi.

   ABD'den de bize uyguladıkları ambargoyu kaldırarak, hava savunma sistemi, F-35 uçakları,  teröre verdiği desteğin sonlandırılması, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde Türk ordusuna engel olunmaması, KKTC’nin tanınması başta olmak üzere Türkiye’nin canını sıkan ne varsa çözüme kavuşturulması sağlam anlaşmalarla temin edilmeden İsveç’in üyeliğine onay verilmemelidir.

    Güç gösterisi bir el cepte pozlarla yapılmaz. O pozları biz de veririz. Güç devletimizin çıkarlarını koruyabilmektir. Umarım ben yanılırım. Haydi, vurun masaya, gücünüzü görelim.

Bu yazı 582 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum