Emr-i maruf, nehy-i münker / Moskova-Kiev-Ankara

  Rusya- Ukrayna savaşı başladı. Bugün yedinci gün. Ruslar adım adım ilerliyor. Başkent Kiev’in hemen yakınlarında. Başkenti ele geçirmesi an meselesi. Artık siviller de hedef seçilmeye başlandı. Bir belediye binası roketle vuruldu. Çok sayıda ölü ve yaralılar var. Bir yanda dünyanın ABD'den sonra ikinci büyük askeri gücü, bir yanda daha bağımsızlığını kazanalı yirmi iki yıl olmuş, yeni palazlanmaya başlamış Ukrayna. Türkiye'nin her iki devletle de askeri ve ticari ilişkileri ileri düzeyde. Nasıl bir dış politika izleneceği hayati önem arzediyor.

      Buradan dış politika dersi verecek değilim elbette. Fakat toplumda öyle kafa karışıklığı oluşturuluyor ki, maksadım halkımıza bazı konularda fikir verebilmek.

     Savaşın çıkmayacağı öngörüsü hakim olan devlet yöneticileri mi ararsınız. Bu sebeple yurt dışı gezilerine çıkan mı ararsınız. Televizyon kanallarında savaş çıkmaz diye nutuk atan, adının önünde Prof. unvanlı, dış politika uzmanı unvanlı kişiler mi ararsınız. Birbiriyle alakası olmayan saçma sapan fikirler, öngörüler mi ararsınız. TV'de harita önünde Rusların neler yapacağını anlatanlar mı ararsınız. Memlekette ne kadar vasıfsız adam varsa yorum, analiz, tam bir bilgi kirliliği.

     Bizim sosyalistler Rus yanlısı tutum izlerken, bir kısım batı yanlısı yorumcu ABD şöyle yapar, Avrupa Birliği böyle yapar falan filan.

     Sosyalist, kominist arkadaşlar, Rusya artık komünist değil, bilginiz olsun. Sırf bu yüzden Rus yanlısı yorumlar yapmanız da epey yersiz. ABD , NATO Rusya nın etrafını kuşattı, Ruslar haklı, kendi güvenliği için böyle davranıyor gibi yorumlar, analizler yapan arkadaşlar, ABD Türkiye'nin etrafını sardı bundan haberiniz var mı? Güneyde Irak, Suriye de artık ABD ile komşuyuz. Bu bölgede ayrılıkçı Kürt terörist grupları devlet haline getirdi, haberiniz var mı?

     Hemen altta zaten İsrail var, ABD'nin en yakın müttefiki. Güney Kıbrıs Rum Kesiminde İngiltere ile birlikte. Yunan topraklarında kaç tane ABD üssü kuruldu haberiniz var mı? Bulgaristan, Romanya'da ABD üsleri sadece Rusya'ya mı tehdit oluşturuyor? Neden Türkiye'nin tehdit altında olması sizi tedirgin etmiyor da, Rusya'nın ABD tehdidi altında olması sizi daha çok endişelendiriyor.

     Bir kısım eski yeni komünist arkadaş da Rusya'nın Kurtuluş Savaşımızda bize yardım etmesinden dem vurarak Ruslarla ilgili sempati mi oluşturmaya çalışıyor anlamış değilim. Kurtuluş Savaşı'nın önderleri yazdılar. Okuyun. TBMM arşivlerinde, Genelkurmay arşivlerinde var okuyun. Kurtuluş Savaşı'nda en büyük dış yardımı Ruslardan aldık. Doğrudur. Hindistan Türklerinden, Buhara Türk devletinden ve bazı Türk topluluklarından da irili ufaklı dış destek geldi. Bütün dış desteklerin toplamı % 17'dir. Savaşın maliyetinin % 83 Türk Milletine aittir. Elbette Rus desteği fayda sağlamıştır. Sadece askeri ve mali destek değil, siyasi desteği de önemli fayda sağlamış, Ankara hükümetiyle ilk anlaşmalar Ruslarla yapılmış olup, uluslararası arenada bizi ilk tanıyan devlet olmuştur ama, Rusların da çıkarları bunu gerektiriyordu. İngiltere, Fransa ve İtalya gibi dünyanın o günkü güçlü devletleriyle komşu olmak yerine henüz yeni kurulmuş zayıf bir Türkiye ile komşu olmak elbette Rusların o günkü izlediği Türk siyaseti onların da tercihi olmuştur. Minnet duyulacak bir durum söz konusu değildir. Uzun vadede Ruslar, Türklerin ebedi ve ezeli düşmanıdır. Türk Milleti güçlü bir şekilde var oldukça Rusların o büyük emellerine, Büyük Petro'nun vasiyetinde belirttiği emellere ulaşması mümkün olmayacak. Rusların da böyle ve daha da güçlü bir şekilde var oldukları sürece Türk Milleti nin yüzü gülmeyecektir. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne ulaşan Türk coğrafyası yaklaşık üç yüz yıldan beri Rus hakimiyetindedir. Sovyet Rusyası'nın çöküşüyle Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan bağımsızlığını kazanmış olsa da, hala Rus baskısı sürmekte olup, daha bir çok Türk özerk devleti, Türk bölgesi Rus işgali altındadır.

   Yine Rus Çarı Petro nun vasiyetinde de belirttiği  İstanbul, boğazlar ve Akdeniz’e inme hayallerinden vazgeçmedikleri her aklıbaşında tarihçi, siyasetçi ve aydın kişilerin bildiği bir gerçektir. Sondan başlayarak, daha dün gibi, 1940'lı yıllarda Doğu Anadolu'yu ve Boğazları Stalin’in istediği hafızalardadır.

    Osmanlı devleti nin zayıflamasında, yıkılmasında en büyük pay sahibi Ruslardır. Anadolu'da  tek bir aile yoktur ki Rus savaşlarında bir evladını şehit vermeyen.

    Ruslar her fırsatta hem de kendilerine müttefik bularak Osmanlı devletine saldırmadılar mı? Gün geldi Avusturya ile, gün geldi Sırplar’la , gün geldi Bulgarlarla ve daha niceleri ile her savaşta kolumuzu kanadımızı kırmadı mı?

   Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın ayaklanıp İstanbul üzerine yürüdüğünde yardım isteyip Hünkar İskelesi’ne konuşlandırdığımız Rus askeri birliklerini İngilizlerin desteği olmasa çıkaramayacaktık.

     93 Harbi, ya da Rus Savaşı’nda hem Balkanlardan, hem Kafkasya’dan Osmanlı topraklarının yarısını elimizden almadılar mı? 1917'de Bolşevik ihtilali kargaşasından faydalanıp, Kazım Karabekir Paşa'nın askeri harekatıyla alamasaydık, bugün Kars, Erzurum, Erzincan, Sarıkamış bizde mi olacaktı?

    Deniz baskınlarıyla 1770'te Eşme deniz baskınıyla donanmamızı yakıp binlerce şehit verdirmediler mi? Yine 30 Kasım 1853'te Sinop deniz baskınıyla donanmamızı tekrar imha edip binlerce askerimizi şehit etmediler mi?

    Kısacası öyle önüne gelen bir şey bilip bilmeden Rusya, Ukrayna Savaşı'na yorum, analiz yapmasın. Milletin kafasını karıştırmayın. Devleti yönetenler de bu tarihi vakaları bilip, bugünkü çıkarlarımızı gözetip, bu savaştan zarar görmeden, ya da en az zararla nasıl atlatırız hesaplarını yapıp, hatta karlı çıkmanın yollarını arayıp buna uygun politikalar geliştirmeli. Domuzdan post, Rus'tan dost olmayacağı bilinciyle her halükarda Rusların uzun vadeli emellerine fırsat da vermemelidir. Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi ve özlemiyle,  bizden söylemesi.