Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya


Şeref kolay kazanılmıyor

08 Nisan 2022 - 09:51

Birinci Dünya Savaşı’ydı. Çanakkale Cephesi’nde  düşman tarihte görülmemiş bir kuvvetle saldırdı. O küçücük Gelibolu Yarımadası’nda biz Türkler 253 bin asker kaybettik. Düşman kuvvetleri de  bize denk civarda  kayıp verdiler.  Bazı  din sömürücüleri diyor ya, yeşil sarıklılar vardı, bir bulut geldi İngiliz piyade alayını yuttu, bütün İslam alemi oradaydı falan. Karşımızda  İngilizler, Fransızlar, Avustralyalılar, Yeni Zelandalılar, Kanadalılar, Hintliler, Afrikalı sömürgelerinden askerler, Mısırlı askerler, vardı da vardı. Kısacası Dünya oradaydı. Biz ise sadece Türklerdik. Osmanlı henüz Araplarla Kürtleri askeri disiplin altına alamamıştı.  Sadece sembolik olarak 72. alay ile 77. alaylar biri Arap diğeri Kürt alayıydı. Savaşın en canalıcı yerinde iki alay da firar etti. Düşmana kurşun atmadan dağılmıştılar. Bunların kahpelikleri yüzünden 57. Alay’ın tamamı şehit oldu. Sancağı da son şehidi tarafından bir ağaca asıldı. Avustralyalı askerlerin eline geçti. Şimdi Avustralya’da müzede sergileniyor. Elbette dünyanın en şerefli, en cesur  insanları  57. alayın askerleridir.

   Çanakkale Cephesi’nden sonra savaşın ağırlığı, Hicaz, Mısır, Filistin, Suriye bölgelerine kaydı. Kudüs bölgesinde İngilizler mevzilenmiş olsa da asker sayıları, kuvvet dengeleri birbirine yakındı. Fakat başka bir şey oldu. Bizim  askeri disiplin altına alamadığımız Osmanlı vatandaşı Arapları  İngilizler örgütlemişler, Lawrence’nin organize ettiği 180 bin arap askeri İngiliz kuvvetleriyle birlikte karşımıza dikildi.  9 Kasım 1917 de Kudüs İngilizlerin  eline geçti. 25 bin den fazla şehit verdik. Kudüs’ün teslim töreninde İngiliz General Allenby  Yafa caddesi boyunca  Kudüs’ün Hristiyan ve Arap halkının tezahuratları arasında ilerleyip şehrin idaresini aldı. Yanında Arap komutan Arap askerleriyle ona eşlik etti. Sadece Kudüs’temi? Değil elbette. Yemen’de, Hicac’da, Bağdat’ Suriye’de durum aynıydı. Her kaybettiğimiz vatan parçasında Araplar İngilizle, Fransızla beraber Türk bayrağını indirip, İngilizin, Fransız’n  bayrağını beraber çektiler. Dünya durdukça ihanetin en öndeki temsilcileri olarak kalmaya devam edecekler.

       CEHENNEMDE İKİ DEVRE

    (Dynamo Defondik  The Honour Of  Kyiv)

     Dinoma Kiev’in onurunu savunuş.

    İkinci Dünya Savaşı’ydı. Kiev’i işgal eden Alman Nazi askerleri Hava kuvvetleri askerlerinden bir futbol takımı oluşturdular. Takımın adı Falakelf. Ukraynalıların da çoğunluğu  Dinomo Kievli futbolculardan oluşan FC Start. 6 Ağustos 1942 günü oynadıkları maçta Alman takımını 5-1 yendiler. Bu yenilgiyi azmedemeyen Almanlar  üç gün sonra başka bir maç talep ettiler. Maçtan hemen önce Kievli futbolcularla görüşen Alman komutan yenilmemeleri halinde hepinizi maç sonunda kurşuna dizeceğim tehtidiyle  Kievli futbolcuları uyardı. Alman ırkının üstün ırk olduğu tezini  dünyaya göstermek istiyordu. Maç başladı, Nazi askerlerinden oluşan Falakeyf takımı ilk yarı üç gol attı. Kievli futbolcular rakip kaleye gitmediler bile. Devre arası soyunma odasında kimsenin ağzını bıçak açmıyordu,   bir şeyler olmuştu.  Böyle şeyler şerefine düşkün milletler  için zor durumlardır. İkinci devre çıktılar sahaya, gol yemeden beş gol attılar. Maç sonucu  FC Start 5—Falakelf 3. Kievli bütün futbolcular saha içinde kurşuna dizildiler. Şerefleri için ölüme gittiler.

    Şeref, namus, onur gibi soylu kelimeleri  karakterinde en çok barındıran bir millettik. Son zamanlarda bakıyorum da  toplumda bazı kişiler bu kavramlarla hiç tanışmamış. Herif diyor ki, Suriyeli Arap  sığınmacıları istemiyorsunuz, Ukraynalı sığınmacılar gelirse ne diyeceksiniz.

   Bir bakın Ukraynalılara, sadece yaşlılar ve çocuklar savaş bölgesini terk ediyor. Genç erkekler ve genç kadınlar Ruslara karşı savaşıyor.  Bizde dokuz milyon Suriyeli Arap. Avusturya’nın nüfusundan fazla. On yıldan beri bakıyoruz. Her şey bedava.  Ekmeğimizi, aşımızı, okulumuzu, hastanemizi, neyimiz varsa paylaştık. Bu günlerde ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz, artık ekonomik gücümüz bu kadar sığınmacıya bakmaya yetmiyor. Türk askeri onların vatanında onlar için savaşıyor. Bir ordu kuracak sayıda genç erkek Türkiye’de plajlarda kadınları seyrediyor. Nargile kafelerde sefa sürüyor. AVM lerde  gezip tozuyor. Şapkayı önüne koy, ey halkım, bir düşün.

     Vtan namustur. Vatanını koruyan insanlar şeref kazanır. Şerefine, namusuna sahip çıkmayanlarla şerefli insanlar bir tutulur mu?

 Şeref herkese nasip olmuyor.

 Ali ÇETİNKAYA

Bu yazı 759 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum