Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya


Yüzyılın iftirası. Sözde Ermeni soykırımıymış

03 Mayıs 2021 - 04:57

     Her 24 Nisan'da  ABD başkanı acaba soykırım diyecek mi? Yok efendim Fransa  sözde Ermeni soykırımı yapılmamıştır diyene mahkemeleri ceza verecek, acaba İsviçre ne diyecek, Almanlar nasıl tutum takınacak diye gündemimizi oluşturuyoruz. Daha 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın sevinci boğazımıza tıkılıyor.

     Bu işe bir son vermek gerek. Önce bu mesele ile ilgili halkımızın okuması, araştırması, dizi filmler, kitaplar, sinema filmleri, müzik parçaları, dergiler, gazeteler ne varsa elimizde bilgilenmeyi en geniş kitleye yaymalıyız.

      Sonra da uluslararası bu konu ile ilgili suçlamalara kesin ve net tavır koyup, ona göre kalıcı tepkiler vermeliyiz. Bize Ermeni soykırımı yapan devletlerin hepsinin mazisi kirli. Dünyanın en şerefli milleti olan Türk Milleti'nin alnına kara sürmeye çalışan bu devletlere karşı aynı tavırla daha net biçimde karşılık vermeliyiz. Bunu yapabilmek için hükümetlerin kararlı durması gerek. Bu devletlerdeki diplomatlarımız bu konularda donanımlı iyi yetişmiş kişilerden oluşmalı. Film sektörü harekete geçirilmeli. Bu konuda çalışma yapan yazarlar, tarihçiler ve bu alanda yayınlar yapan yayın organları desteklenmeli, devletimizin de bize karşı bu konuda hasmane tutum sergileyen ne varsa, devlet, şirketi şahıs, yazar, çizer yayın organı siyasetçi her birine karşı yaptırım uygular duruma gelmelidir.

     ABD ve bazı devletler daha 1. Dünya Savaşı'ndan önce Ermenileri Türklere karşı hazırlamışlar, kendileri de her fırsatta devletimizi parçalayıp yıkmak için bilinen  hain faaliyetlerini farklı şekillerde sürdürmüşlerdir. Bazen isyan, bazen banka baskını, bazen terör eylemleri ve azdıkça azgınlaşan Ermeniler Osmanlı topraklarında Türklere karşı imha hareketine giriştiler. 93 harbi sonrasından beri zaten Rus işgalinde bulunan Kars, Sarıkamış ve bölgesinde yapmadıklarını bırakmayan Ermeniler, 1. Dünya Savaşı'nda eşkıya hareketleri dışında Rus üniformasıyla bize karşı savaşmışlar,  Sarıkamış harekatında ordumuza erzak, giyecek ve lozistik destek taşıyan gemimiz Ruslar tarafından batırılmış, karadan yapacağımız destek Ermeni saldırılarıyla engellenmiş, Sarıkamış yenilgimizde Ermeniler önemli rol oynamıştı.

       Dehşet! Van ve bölgesinde 81 bin insanımıza kıyan Ermeniler; Kars ta 1700, Süregül ilçesinde 60 köy tamamen insanları hiç sağ bırakmadan köyler de yakılmıştı. Zarşar ilçesinde 25 bin kişi yaşıyordu,5 bini öldürülmüştü.Sarıkamış ta 57 köy haritadan silinmişti. Arpaçay'ın 35 köyünde hiç canlı insan kalmamıştı. ABD'li gözlemciler bu fotoğrafları çektiler. ABD'ye yanlış aktardılar. Ermenilerin Türklere yaptığını, Türkler Ermeniler'e yaptı biçiminde ABD basınında yalan haberler yaptılar.

      7 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz ediliyor, 30-40 kişilik grupların toplu tecavüzleri sonunda hayatını kaybeden kadınlarımız vardı. Her taraf kesilip doğranmış cesetlerle doluydu.. Silahsız insanları camilere, ahırlara, samanlıklara doldurup ateşe verdiler. Derecik köyü 671 kişiydi, 11 kişi sağ kaldı. Kendilerini desteklemeyen Ermeni köylerini ateşe verip, insanları öldürüp, Türkler yaptı şeklinde dünyaya yayın yaptılar. 

      120 bin Ermeni, İngilizler tarafından Kıbrıs'ta Magosa da eğitilerek Fransız üniforması giydirilip Adana, Mersin bölgesinde, Urfa'da Maraş'ta Antep'te kıyımlar yaptılar. Batı Anadolu ve Trakya bölgemizde de  1. Dünya Savaşı'nda cephede savaşan ordumuza lojistik destek yollarında saldırılar yaptılar. 

      Öyle yaşanmış acılar var ki; Ermenileri hem Osmanlı paşası hemde Cumhuriyet paşası olarak iki defa yenmiş, Ermeni vahşetine sıcağı sıcağına tanık olmuş Kazım Karabekir Paşa diyor ki: "Kazıklara geçirilmiş taze cesetler, karınları deşilmiş hamile kadınlar, kesilip doğranmış ve çukurlara doldurulmuş, kuyulara doldurulmuş cesetler ve Allah bu gözlerin gördüğünü kimseye görmeyi nasip etmesin".

     Van'da katliama girişen Ermenilerden  kurtulup kaçan birkaç köy halkı Van gölünün kıyısına geldiğinde onlara kurtarıcı gibi yaklaşan vapurlara binip kurtulacağını sanırken  meğer Ermeni vapur işletmeci ve eşkiyalarının eline düşen insanlarımıza burada da büyük bir vahşet yaşatılmış. Vapura bindirdikleri erkeklerin çocuklar dahil kesip, doğrayıp Van gölüne attıklarında Van gölünün üstü adeta kızıla boyanmıştı. Ermeni tecavüzlerine maruz kalmamak, namuslarını korumak isteyen 50 kadınımız da Akdamar Kilisesi'nin duvarlarından göle atlayıp hayatlarına son verdiler.

    Bütün bu hainlikleri, eşkiyalıkları, vahşetleri yapan Ermenilerin bir kısmı  zamanın iktidarı olan İttihatçı paşalar Talat Paşa, Cemal Paşa ve Enver  Paşaların  önderliğinde devrin hükümeti tarafında yine Osmanlı toprağı olan Suriye bölgesine tehcir edildi. Diğer Ermenilere dokunulmadı. Ayrıca, tehcire tabi tutulan Ermeniler zamanın kolluk kuvvetleri nezaretinde, her birine iaşeleri karşılanmak üzere ödenek ayrıldı. Merak edenler Osmanlı arşivlerinde bütün belgelere ulaşabilirler. Elbette yollarda hastalıktan yorgunluktan, yaşlılıktan hayatını kaybedenler olmuştur. 600 bin civarında Türk'ü canice öldüren Ermeniler ve destekçileri, biz Türkleri soykırım yapmakla suçluyor.

      Dolayısıyla; 1915 sevk ve iskan kararı İttihatçı kadroların egemenlik haklarımıza yönelik saldırıları bertaraf etmesinden ibarettir. 1915, biz Türkler için meşru müdafaa, Ermeniler için seçilmiş travmadır. Batı için ise Türk'ü yeniden ötekileştirme alanıdır. Lafı eveleyip geveleleyip irtifa kaybetmenin bir manası olmadığına göre; İttihatçı kadroların fikir ve aksiyon kararlılığının arkasındayız.

Ali ÇETİNKAYA
 

Bu yazı 1290 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum